gidişler kutlanmaz annecim. hoşgeldin. bana kalırsa iyi ki geldin.

geçen sene bu saatlerde ya da biraz öncesinde ya da biraz sonrasında sancıları tuttu annenin kızım.

elim böğrümde güzel haberler bekliyodum hep annenden, dedenden. hepinizin sorunsuz gelebilmesi için savurdum niyetlerimi, meditasyonlarımı gözyüzüne. elim...hep böğrümde. setteyken beklenen haberi aldım neyse ki. hepiniz nurtopu gibiydiniz Miki. öyle topaçtınız ki... 

demin, doğum günü mumlarınızı yaktım. biliyorum. hoş, zaten beni görüyosun. sana kavuşmak için yaşadığımı görüyosun. bana ne, napıyım... bazı dokunuşların izi geçmez işte. geçmesin ! hem de hiç geçmesin ! nolursun ! sen, herşeyin her saniyesine değerdin Miki. herşeyin en iyisine, en keyiflisine... en, en ödül mamalısına ya ne diyim...

olan, biten, olacak olan, kalan, giden herkes ve herşey sayende...seni çok! seviyorum. kavuşuncaya dek ve kavuştay sonrası bile...

nereye gitceğimizi, nereden geldiğimizi hep sen belirlerdin ya Miki, şimdi sen olmayınca benim yollarım yok. bencilce "ne gerek vardı gitmene ya" diye yükseliyim mi. sanki ne kadar hacim kaplıyordun ki yeryüzünde? ağırlığının var denecek kadar olduğunu seni hareketsiz kucağıma verdikleri anda idrak ettim. anca...

of Miki...

böyle gidişler kutlanmaz annecim. sen bana hoşgeldin. bana kalırsa iyi ki geldin. ve yine bana kalırsa keşke hiç gitmeseydin... ben... ben, Miki...dedikleri gibiyim. 

kaç yaşındayım bilmiyorum, 

karşıma çıktığın gün doğdum işte. 

gerisini sen hesapla, mevzu çok derin.

ve yaşım,

seni yaşadığım kadardır benim. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ilkelerim var ve beni satın alamayacaklar anne. sen bile...

seninle biz.

bi kitapta şöyle diyordu: "korkaklar bin kere ölür, cesurlar bir kere." sen... yine de ölme.