bir jonathan nelere kâdir

bazı gerçekler öyle olur olmadık zamanlarda "dank" ediyor ki insana...aklınız hayaliniz durur. ya da durmaz... bilemem. bilmek de istemem. ben...ben ne isterim biliyo musunuz? ben, eve koştur koştur kan ter içinde kalırcasına üsküdar yokuşlarını arşınlaya arşınlaya eve geliş, eve varış sebebim olsun isterim. ben...şu anahtarı çevirdiğim zaman kapının açılma sesiyle beni gördüğüne delirircesine sevineni isterim. ben evden çıkmadan önce "kapalı olması gereken" kapıları açık bırakmayaydım da sen olsaydın isterim. şu terlikleri ortalıkta, tatlıları sehpada bırakmasaydım da, şu şişeleri dekor olsun diye, rengarenk minderleri paletin üstüne koymasaydım, şu kule tütsüleri dikemeseydim de tütsülüğe...sen, olsaydın...kemirseydin terlikleri, tatlılara en iyi ihtimalle burnunu soksaydın, şişeleri, minderleri devirseydin, dağıtsaydın isterim. SEN - OLSAYDIN - İSTERİM ! kimse olmasaydı da sen olsaydın isterim...  gittiğin diyara laf edemem. haşa... seçme şansım olsaydı ben de gi...

yoklugunu nasıl anlatabilirim? bilmiyorum. yoklugunun tarifi ne? bilmiyorum.  evlat acısı mı karşılığı? sen benim yavrumdun miki.  kardeş acısı mı? sen benim kız kardeşimdin, hatta sen benim ablamdın miki.  miki sen benim annemdin. sen bana bi sarılırdın...miki ! sen bana bi sarılırdın...ben anne karnı huzuruma geri dönerdim.  benim huzurlarım neden uzun sürmüyo hiç miki? ben ne zaman daralsam, ama gerçekten böyle baya baya taşaklı daralsam, bok bataklıgına batmışcasına, ayagıma betonlar dökülmüşcesine kalkamayacak kadar olsam hep bi sevdiğim gidiyo miki. anneannem de böyle gitti, sen de böyle gittin.  siz benim gerçekten iyiliğimi isteyenler olarak oraya benim işlerimin "rast" gitmesi için mi gidip duruyosunuz? yani miki, buna gerçekten gerek var mıydı?  ne yani? geçen ay bugün, senin gitmene 7 saat 24 dakika mı var yani? saçmalama! kalk miki! ben sana canımı veririm, kalk miki ! kalk ! öğrenmiştin bunu annecim, kalk, hadi kızım... yaparsın. miki ! sacmala...